HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ (HBOT) NEDİR?
Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT) bir basınç odasında tümüyle basınç altına alınan hastaya aralıklı olarak %100 oksijen solutmak suretiyle uygulanan medikal bir tedavi yöntemidir.
HBOT 6000’den fazla çalışma ile desteklenmiş modern ve bilimsel bir tedavi yöntemidir.
BASINÇ ODASI NEDİR HBOT NASIL UYGULANIR?
Basınç odası çelikten yapılmış, içerisine hava verilerek basınçlanabilen, içeride bulunan kişilere %100 oksijen soluma olanağı sağlayan kabinlerdir. HBOT uygulamalarında hastaların büyük çoğunluğu normalde içinde bulunduğumuz atmosferik basıncın 2-2,5 katı basınç altında oksijen solurlar. Basınç odasının yanlarında lumboz olarak adlandırılan dışarıdan içerinin, içeriden dışarının gözlenmesine yarayan pencereler mevcuttur. Basınç odası içinde hastaların rahat bir biçimde oturmaları için koltuklar bulunmaktadır. Sedye üstündeki hastalar yatar vaziyette de tedaviye alınmaktadır.
HBOT uzman doktor ve tıbbi personel gözetiminde yapılır.
TEDAVİ ESNASINDA HASTALAR NELER HİSSEDER?
Tedavinin “dalış” olarak adlandırılan ilk dakikalarında hastalar içerideki basınç artışını, tıpkı uçak yolculuğundaki iniş sırasında ya da yüksek dağlardan aşağıya inerken hissettikleri gibi kulaklarında hissederler. Hastalara artan basınç esnasında kulaklarındaki basıncı nasıl eşitleyecekleri anlatılır. Bu genellikle basitçe yutkunarak ya da burnu kapatıp hava üfleyerek gerçekleşir. Bu işlem sadece dalış esnasında, tedavi basıncına gelene kadar yapılır. HBOT her yaştaki hastaya uygulanabilir. Hastalar basınç odasına kendilerine verilen özel pamuklu kıyafetlerle girerler.
TEDAVİ NE KADAR SÜRER?
Bir HBOT seansı, olguya göre değişmekle birlikte, genellikle 2-2,5 saat sürer. Hastaların büyük bir bölümü günde bir seans tedavi görürler. Ancak bazı acil tedavi gerektiren olgularda günlük seans sayısı dörde kadar çıkabilmektedir. Toplam seans sayısı mevcut hastalığa göre değişmektedir.
TEDAVİNİN YAN ETKİSİ VAR MIDIR?
En sık görülen yan etki basınç değişikliğinin kulak ve sinüslerde yaptığı etkidir. Bu durum tehlikeli olmayıp, basınç eşitleme yöntemlerinin öğrenilmesiyle önlenebilir. Diğer yan etkiler oldukça nadir görülmekte olup, oksijen toksisitesi, klostrofobi (kapalı yerde kalma korkusu) ve geçici miyopi olarak sıralanabilir.
HBOT NASIL ETKİ EDER?
HBOT sırasında hastaların plazmasında maksimum düzeyde oksijen çözünür ve dokulara giden oksijen miktarı artar.
Hiperbarik oksijen tedavisiyle şu etkiler oluşur.
- Plazmada çözünen oksijen miktarı artar.
- Hipoksik dokuların oksijenasyonu sağlanır.
- Anaerobik bakterilerin üremesi durdurulur.
- Bazı antibiyotikler ile sinerjistik etki sağlanır.
- Vazokonstriksiyon sayesinde ödem azalır.
- Karbonmonoksit ve siyanid zehirlenmesinde sitotoksik etkiyi önler.
- Yara bölgesindeki lökosit aktivasyonunu güçlendirir.
- Yara bölgesinde yeni damar oluşumunu (angiogenesis) sağlar.
- Yara bölgesinde konnektif doku oluşumunu uyarır.
HBOT HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR?
T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından 1 Ağustos 2001 tarihinde yayınlanan hiperbarik oksijen tedavisi ile ilgili yönetmelikte aşağıdaki hastalıklar HBOT endikasyonu olarak bildirilmiştir.
Dekompresyon hastalığı (vurgun), hava ve gaz embolisi, karbonmonoksit siyanid zehirlenmesi, akut duman inhalasyonu, gazlı gangren, yumuşak dokunun nekrotizan enfeksiyonları (derialtı, kas, fasya), crush yaralanmaları, kompartman sendromu ve diğer akut travmatik iskemiler, yara iyileşmesinin geciktiği durumlar (diyabetik ve non-diyabetik), kronik refrakter osteomyelit, radyasyon nekrozları, tutması şüpheli deri flepleri ve greftleri, termal yanıklar, beyin absesi, ensefalopati, ani işitme kaybı, retinal arter oklüzyonu, kafa kemikleri, sternum ve vertebraların akut osteomyelitleri.
HBOT; yukarıdaki endikasyonlardan başka mukormükozis, perine fistülü olan crohn hastalığı, purpura fulminans, elektrik yanıkları, protez ve implant infeksiyonları, serebral palsi gibi bazı hastalıklarda da kullanılabilmektedir.
HBOT ETKİ MEKANİZMASI VE ENDİKASYONLARI NELERDİR?
Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT) basınç odası içine alınan hastaya %100 oksijen solutulması esasına dayanan bir tedavidir. Yüksek basınçta solunarak dokulara taşınan oksijen doku hipoksisinin yol açtığı akut ve ya kronik birçok patolojide tedavi edici özellik taşır. Tedavi sırasında çözünen oksijenin doku oksijenizasyonunu arttırması sayesinde çok yönlü etkiler sağlanır. Bunlar;
Antihipoksik etki: HBOT uygulaması sırasında başta kan olmak üzere, vücut sıvı ve dokularında yüksek oranda oksijenin çözünmesine bağlıdır. Dokuda oksijen eksikliğine yol açan akut travmatik iskemiler, doku hipoksisi ile seyreden infeksiyonlar, yara iyileşmesinin geciktiği durumlar, periferik damar hastalıkları, ani işitme kaybı, retinal arter oklüzyonunda HBOT doku hipoksisini önleyerek sağaltıcı etkiler sağlar.
Antiödem etki: Oksijenin vazokonstriktif etkisiyle total perfüzyon azalır. Ayrıca hipoksi nedeniyle artan kapiller geçirgenlik HBOT sayesinde düzenlenir, ekstravasküler kompartmana sıvı geçişi önlenir, böylece ödem geriler. Crush yaralanması, kompartman sendromu, reperfüzyon hasarı, beyin ödemi, yanık gibi patolojilerde antiödem etki büyük önem kazanır.
Antitoksik etki: HBOT clostridium cinsi bakterilerin ekzotoksin üretimini inhibe ederek gazlı gangrende yaşam kurtarıcı etki gösterir. Ayrıca başta karbonmonoksit zehirlenmesi olmak üzere siyanid, hidrojen, sülfid ve karbontetraklörür zehirlenmelerinde yardımcı ana tedavi ajanı olarak kullanılır.
Antibakteriyel etki: HBOT mutlak ve fakültatif anaeroblar ile mikroaerofilik aeroblar üzerine bakterisid, diğer bazı mikroorganizmalara ise bakteriostatik etkilere sahiptir. HBOT ile sağlanan yüksek düzeydeki oksijen bakterisid etkinin en önemli nedenidir. HBOT dolaylı yoldan da antibakteriyel etki sağlar; Nötrofillerin oksidatif yol ile aerob bakterileri öldürme kapasitesini arttırır, monosit ve makrofajların fonksiyonları doku oksijeninin normalleşmesiyle optimal düzeye ulaşır. Ayrıca bazı antibiyotiklerle, örneğin aminoglikozidler, fluorokinolonlar, vankomisin ve teikoplanin ile sinerjistik etki gösterir.
HBOT’nun antibakteriyel etkilerinden infekte kronik yaralarda, gazlı gangren, fournier gangreni ve nekrotizan fassit gibi nekrotizan yumuşak doku infeksiyonlarında, kronik osteomyelitte, anaerobik mantar infeksiyonlarında yararlanılır.
Yara iyileşmesi üzerine etkisi: HBOT’nun hipoksi nedeniyle bozulmuş olan yara iyileşmesi üzerine etkisi fibroblastik aktivite, kollagen üretimi ve neovaskülarizasyonun artışı, epitelizasyonu desteklenmesi, osteoblastik ve osteoklastik aktivitenin optimizasyonu ile osteogenezin artışı şeklinde özetlenebilir. Kronik yaralarda doku hipoksisi, ödem ve infeksiyon ana patolojilerdir. HBOT’nun yara iyileşmesi üzerine etkilerinden diyabetik ayak, arteriyel veya venöz damar hastalıklarına bağlı ülserasyonlar, osteoradyonekroz, enterit, myelit, hemorajik sistit gibi radyasyon hasarları, adriyamisin başta olmak üzere ekstravazasyonlar, kronik osteomyelit, kaynamayan fraktürler ve aseptik nekrozlarda faydalıdır. HBOT iskemiyi giderir, iyileşmeyi hızlandırır, tedavi maliyetini düşürür.
HBOT dekompresyon hastalığı ve gaz embolisinde ana tedavidir. Tedavi sırasındaki basınç artışı ile hastalığa neden olan kabarcıkların küçülmesi ve klinik düzelme sağlanır.
Geçmiş olsun dileklerimizle.
Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Kliniği
Uzm. Dr. Selcen Yüsra ABAYLI
Uzm. Dr. İclal KARATOP CESUR
Uzm. Dr. Handan ÖZTÜRK
Operatör (Sağlık Mem.) Murat BALABAN
Operatör (Hemşire) Erkan ÖZTÜRK
Adres:
Yıldırım Mahallesi Dr. Neslihan Özenli Caddesi Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi Akyurt/ANKARA
Telefon No: 0312 8443010 / 1112